Medicana Sivas Hastanesi Diyetisyeni Özge Karabağ, internetten satılan ya da bitkisel ilaçlarla insanların hızla zayıfladığını belirterek, bu durumun ciddi sağlık problemlerine yol açtığına işaret etti.
Karabağ, yaptığı yazılı açıklamada, popüler diyetlerin insanları sadece aldattığına dikkati çekerek, zayıflamak isteyenlerin doktor kontrolünde diyet yapması gerektiği uyarısında bulundu.
Yazın gelmesiyle herkesin diyet yapma telaşına girdiğini aktaran Karabağ, internetten ya da televizyondan gördüğü diyet programıyla zayıflamaya çalışanların ciddi sorunlar yaşadığını ve bu gibi dengesiz diyetlerin ölüm riski olduğunu ifade etti.
İnternet üzerinden satılan ve insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eden ilaçlara karşı uyarıda bulunan Karabağ, “alternatif tıp” adı altında insanların aldatıldığını belirtti.
İnsanların hayallerini süsleyen görsellerle aldatıcı ilaçların satışının kolay olduğunu ve insanların buna inanarak yanlış uygulamalarla zayıflamaya çalıştığına dikkat çeken Karabağ, şunları kaydetti:
“Bireye özgü olmayan beslenme programları, kısa sürede hızlı kilo kaybını sağlayan çok düşük enerjili diyetler, tek tip besine dayalı diyetler, karbonhidratları ve proteinleri ayırma diyetleri, akupunktur ile yapılan açlık diyetleri, diüretik etki yapan ilaçlar, otlar, çaylar ve saunalar tamamen insanları aldatmaya yöneliktir. Bilinçsizce kullanılan zayıflama hapları ile günümüzde internette bile satışı kolay olan, sadece insanların hayallerini satın almaya yönelik, bitkisel adı altında satılan zayıflama destek ürünleri içeren zayıflama programları, hatalı zayıflama programlarına birçok örnek verilebilir.”
Zayıflamak isteyenlerden düşük kalorili diyetlere karşı dikkatli olmalarını isteyen Karabağ, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Düşük kalorili diyetler çeşitli sistemlerimize de zarar vermektedir. Bu diyetler merkezi sinir sistemine zarar vererek baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, sinirlilik, yorgunluk gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Kardiyak aritmi, hipotansiyon riski bu diyetlerde oldukça yüksektir. Bulantı, kusma, diyare, konstipasyon, abdominal rahatsızlık, safra taşı, soğuğa karşı intolerans, kuru cilt, saç dökülmesi ve incelmesi, uyuşukluk, proteinüri, mineral-elektrolit dengesinde bozukluk, bazal metabolizmada azalma gibi sorunlarla her an karşılaşabilirsiniz. Özetle, çok düşük kalorili diyetlerin vücut ağırlığın hızlı kaybı ile yağsız vücut kütlesinin daha çok kaybına ve nitrojen kaybına neden olmaktadır. Bazal metabolizma hızının azalmasına (yaklaşık yüzde 20) ve dolasıyla kaybedilen ağırlığın korunmamasına neden olacağını ve sağlık açısından riskli olduğunu ve ölümle sonuçlanabileceğini bilmek gerekmektedir.”
Son dönemlerde hem televizyon hem de internet üzerinde insanların kısa sürede zayıflayacağını gösteren diyetlerin popüler diyetler olarak bilindiğini ve bu yöntemlerin hızlı kilo kaybına yol açtığı için ciddi sağlık sorunlarına yol açtığını kaydeden Karabağ, şunları kaydetti:
“Adı ne olursa olsun popüler diyetlerin (şok diyetlerin) temeli çok düşük kaloriye dayanmaktadır. Dolayısıyla içeriğinde ne olursa olsun, doğal olarak hızlı kilo kaybı oluşacaktır. Hızlı kilo vermek her ne kadar cazip görünse de buz dağı arka kısmını da düşünmek gerekir. Çünkü hızlı kilo verildiğinde yağsız vücut kitlesinden daha çok, asıl gitmesini istediğimiz vücut yağından daha az kayıp olmaktadır. Önemli olan o verilen kiloların korunmasıdır. Ne kadar çok verirsek, o kadar çok yiyerek kilomuzu koruruz. Bu nedenle amaç her zaman yüksek enerji alımı ile verebildiğimiz kadar kilo verip o noktada korumak olmalıdır. Önemli olan kasdan, sudan değil yağdan kilo kaybetmektir.”