Cumhuriyet Üniversitesi tarafından Fahri Bilim Doktorası ile ödüllendirilen şair-yazar Yavuz Bülent Bakiler, Sivas Belediyesi’nin Nisan Ayı Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada hem ağladı, hem ağlattı.
Sivas sevgisi ve özlemini bulunduğu her ortamda dile getiren Bakiler, meclis toplantısında yaptığı konuşmada meclis üyelerini duygulandırdı.
“Dünyanın neresinde ölürsem öleyim, beni Sivas’a defnedin” diyerek bir anlamda Sivas’a olan sevdasını diğer bir anlamda ise vasiyetini de dile getiren Bakiler, Yukarı Tekke Mezarlığında yapılan düzenlemelere değindi.
Anne ve babasının kabirlerini her ziyaret ettiğinde büyük bir utanç duyduğunu söyleyen ünlü şair Bakiler, “ Bizim mezarlıklarımız facianın ötesinde bir facia görüntüsünde bir demir mezbeleliği, utanıyor insan. Burası nasıl Müslüman Türk Mezarlığı olur diye kahır duyuyor insan. Allah’a milyonlarca şükür olsun Belediye Başkanı Doğan Ürgüp bizi bu büyük utançtan kurtardı” ifadesini kullandı.
Zaman zaman göz yaşlarına hakim olamayan Yavuz Bülent Bakiler, “Tekke Ne kadar güzel bir mezarlık olmuş, ağlayacak kadar duygulandım.” dedi.
Neden anne temali şiirler yazmaya başladığını anlatan Bakiler ““Ankara’da Cumhurbaşkanlığı muhafız alayında askerdim. Takım komutanı olarak askerliğimi yapıyordum, Kemal Sarı isimli bir askerim vardı. Geldi yanıma komutanım Annem gelmiş memleketten haber salmış görüşelim diye. Bölük komutanına gittik bana izin vermedi komutanım dedi. Siz bana izin verirmisiniz dedi. Bölük komutanının yanında Benim esamem okunmaz. Ne dedi bölük komutanı dedim. Cumartesi görüşürsün demiş, Doğru söylemiş dedim. Komutanım annem muayeneye gelmiş bu gün olursa yarın gidecek dedi. Tamam, Kemal seni akşam göndereceğim dedim. Mesai bitti bölük çavuşunu çağırdım gece 12’ye kadar izin verdim. Saat 10.00’da Kemal geldi, Elinde bir paketle. Bana annesine gittiğini ispat ediyor. Kemal niye erken geldin dedim. Anneme durumu anlattım bölük komutanı izin vermedi takım komutanımız gönderdi dediğinde annesi oğlum gözün karnı yok ki doyayım. Değil bir saat, bir yıl, bir ömür görsem doyamam. Git komutanını müşküle sokma demiş. Bu ifadeyi duyunca çok duygulandım kendime kızmaya başladım. Sende kendi annen için öylesin hiç şiir yazdın mı annene diye sordum kendime. Yok, yazmamışım ve o günden sonra anne üzerine şiir yazmaya başladım” dedi. Bakiler, anlattığı hatırası ve okuduğu “Analar” şiiriyle hem ağladı, hemde meclis üyelerini ağlattı.
hurdogan.com